KOMŞULARI : Doğusunda Çiftevi Kasabası, batısında Ağaçören ilçesi, güneyinde Kederli köyü, kuzeyinde, Harmandalı kasabası, güneydoğusunda Devedamı kasabası vardır.

CAMİLİ KASABASI: Aksaray ili Ağaçören ilçesine bağlı şirin bir kasabadır. Yerleşim yeri olarak öz deresi adı verilen küçük bir vadinin çöl adı verilen kuzey doğusundaki geniş düzlük alana açıldığı yerde kurulmuştur.

CAMİLİ TARİHCESİ : Diğer çevre köyler gibi Selçuklu döneminde Horasandan göçen Türkmenlerin köyü 13´´ncü yüzyılda kurduğu tahmin edilmektedir. Köye ismini veren Cami´´nin ilk örneği geçme ahşap ve Selçuklu mimarisinde yapılmıştır. Ancak, zaman içinde bu yıpranmasıyla mevcut caminin eski hali 1800´´lerin sonunda yapılmıştır. Selçuklulardan kalan bir gelenek olan Ulu-Camii uygulaması çevredeki köyler tarafından buraya taşınmış, caminin bu köye yapılmasına karar verilmiştir. Çevre köylerin Cuma Namazı için bu köye gelmesi nedeniyle halk arasında köye Camili köyü adı verilmiştir. Ve Selçuklu mimarisini taşıyan Cami 1983 yılından itibaren, tadilat ve tamirata çalışılmış ve daha sonra ki yıllarda Selçuklu mimarisini taşıyan eski cami yıkılarak, basta yurt dışında yasayan Gurbetçilerin katkıları ile bugün ki cami yapılmıştır.


Köyde geleneksel Türkmen yemeklerinin birçoğu fazla bir değişiklik olmaksızın yapılmaktadır. Örneğin, Türkmenistan'da Karakum çölü üzerinde kum üzerine yakılan odun ateşi ve közü içinde pişirilen "kömbe" veya "gömbe" veya "gömme" isimli çörek halen aynı adla ve aynı teknikle toprakta veya tandır içerisinde pişirilmektedir. Coğrafi şartlar gereği un ve mamullerinden yapılan çörek, börek, tatlıların yansıra Türkmenlerin milli ekmeği olan "yufka" köyün vazgeçilmez birincil gıdasıdır.


Köyde birinci dünya savaşı öncesi köy evi geleneği sürdürülürken, Çanakkale ve diğer cephelerde birçok köy erkeğinin şehit olması nedeniyle geçmişten gelen Türkmen kültürel geleneğinin aktarılması kesintiye uğramıştır. Bu gelenekler Babaannelerin anlatabildikleri kadarıyla gelecek nesillere taşınmaya çalışılmıştır.

Birinci, İkinci Dünya Savaşı ve takip eden yıllarda köyün ekonomisi tarıma dayanması nedeniyle ve Kürümoğlularından İsmet İnönü tek parti Milli Şef döneminde camilerde yapılan eğitimler engellendiği camide eğitim alanların büyük ceza ve işkencelere varan uygulamalar uygulandığı için bütün Türkiye genelinde olduğu gibi Camilide de eğitim seviyesi düşmüş 180 km uzaklıktaki Başkent Ankara'ya eğitime giden olmamıştır.

Camili ilk okulu 1946 yılında yapılmış. O zaman LATİN harflerini köyde 2 kişi bilmekteydi.

Bunlardan 1 Rahmetli Saffet Eroğlu ve diğerimde Rahmetli Mehmet Bostancı'dır.

Saffet Eroğlu kendisine gelen öğretmenlik teklifini kabul etmeyerek, Mehmet Bostancı köyümüzün ilk ÖĞRETMENİ ve ilk MEMURU sıfatını taşımaktadır.

Rahmetli Mehmet Bostancı 1946 yılından emekli olduğu döneme kadar köyümüzün eğitimine büyük emek sarf etmiş, köyümüzün yarıdan daha çoğu Mehmet Bostancı´dan okuma yazma öğrenmiştir.